Klezmer Müziği
Klezmer; Orta ve Doğu Avrupa Aşkenaz Yahudileri'nin müziğidir. Klezmer Müziği'ni bir tür olarak, enstrumantal müzik, düğün müziği, dans müziği, yöresel müzik veya Çigan Müziği olarak tanımlayabiliriz.
[Schild Robert, 2001, s.21]. Nota bilmeyen, basit insanların çaldığı tınılardan oluşur.
[3] Klezmer akademik veya salon müziği diye tabir edilen müziklerden değildir
Klezmorim
Klezmer içinde sözlü parçalar barındırsa da, genel olarak baktığımızda
Müziği oluşturan karakteristik keman ve klarinet gibi enstrumanlar olmazsa Klezmerin yapısı ortaya çıkmaz. Duyguları enstrumanlarla bir insan gibi ifade eden Klezmer, çağlar boyunca kullandığı enstrumanlarla yapılanmıştır. Buna örnek vermekgerekirse; piyano ile karakteristik bir Klezmer Müziği çalınamayacağını söyleyebiliriz.
Erken dönemlerde bir eğlence müziği olan Klezmeri geliştiren en önemli unsur düğünlerdir. Bu yüzden tür olarak Aşkenazlar'ın yaşadıkları bölge ve buna bağlı olarak doğan kültür ile kültürün meydana getirdiği dil, müzik gibi öğeler Klezmerin temelini oluşturur. Klezmer; tarih içinde yaptığı büyük yolculuklar ve çağa göre yeniliklerle şeklini değiştirmiş ve yeni özellikler kazanmıştır. Ancak genele baktığımızda Klezmer Müziği; dil, form, enstruman kullanımı, orkestrasyon, ritim, melodi gibi temel öğeler bakımından kesin benzerlikler gösterir. Klezmer Müziği'nin zamanla kazandığı özellikleri kavrayabilmek için tarihi gelişimini kısa bir göz atmak gerektiğine inanıyorum. Klezmeror düğün müziği olarak tanımlayabiliriz [bkz: Düğünler ve Badhkn]taya çıktığı ve yayıldığı yerlerden dolayı, tokluğuna sadece eğlenmek için çalmaları ve gezgin bir hayat sürmeleri, Çingeneler'le olan yakın ilişkileri ve etkileşimleri sayesinde Klezmeri "Klezmer Müziği'nin köklerinin çok eskiye dayandığı ve ilk örneklerinin XIII. yüzyılda bile görülmeye başlandığı söylenir. Ortaya çıktığı dönem ve yer ise; 1800'lerden sonra Orta ve Doğu Avrupa ile Rusya'dır.Yerleştikleri bölge halklarının folklorik ezgileri ile Aşkenaz Yahudileri'nin halk, dans ve dînî ezgilerinin bir araya geldiği bir türdür.
Aşkenaz Yahudileri'nin en önemli kültürel göstergesi İbranice, Almanca ve Slav dillerinin
birleşiminden oluşan tarzından dolayı ancak Fransız (1792) Devrimi sonrası, ulusçu düşünce ve Marx'ın etkileriyle ortaya çıkan Yahudiler'in açısından bakıldığında, bu hareket ilk kez dans ve eğlence kültürünü oluşturmuş, dolayısıyla dindışı profesyonel müzisyenlik ortaya çıkmıştır. Bu dönemden önce Yahudi Müziği, yaşanan böl yöresel bir türdür. Klezmorimlerin Bohem hayat tarzı, boğazÇigan Müziği" olarak da adlandırmak mümkündür.Yidiş dilidir. Aşkenazlar'ın ortaya çıkardığı Yidiş Kültürü, Yahudiliğin tutucuHaskalah[4] olarak adlandırdığı, Aydınlanma Dönemi'nde kendini gösterir. Müzikgenin geleneksel motiflerini kapsayan dinsel melodilerden ibaretti [Ketencioğlu,
Klezmer Müziğinin Öncüleri
1870'de ise yarattığı küçük, komik müzikallerle; Folkloru'nun oluşumuna büyük etkisi olmuştur. Diğer bir etki ise; mistik Yahudi tarikatı].Abraham Goldfaden'in, Romanya'da Jassy kentinde, şarap mahzeninden bozma bir yerdeYidiş Tiyatrosu'nun ilk adımını atmasının, Aşkenaz Yahudi Hassidik' yansıması vardır.
Batı Avrupa'nın yanısıra; Bulgar, Romen, Grek ve Türk ezgileri Klezmer Müziği'ni etkilemiştir.Bölgesel olarak Klezmer, Urallar'dan Almanya'ya, güneyde Türkiye'ye kadar yayılır. Küçük ve samimi orkestralarda çalınması ve melodilerin Doğu, Orta Avrupa etkileri taşımasıyla bu bölgelerin etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Demek ki Klezmer Müziği'ni oluşturan temel faktörler; lerin melodilerinin de Yidiş Kültürü'nün önemli bir ürünü olan Klezmer Müziği'nde yeri veSinagog
Müziği
Müziği'nin temeli, bu öğelerden meydana gelmiştir. Bu müziklerin içinde barındırdıkları özellikler;
Klezmerin bir tür olarak özelliklerini oluşturmuştur.
XIX. yüzyıl sonlarında, Avrupa'da artan Yahudi düşmanlığı
,bu bölgelerden birçok Yahudi'nin Amerika'y
Amerika'nın Doğu bölgelerinde yayılmış, Yidiş Tiyatroları'nın radyolarda yer alması ve aynı
zamanda, kendisi de bir Yahudi olan Emilie Berliner'in taş plağı keşfetmesi ile bu müzik
yaygınlaştırmıştır. Taş plaklar tüm ülkeyi sarmış ve zamanın
Klezmer'den etkilenmiştir. 1915'de Dixyland Cazı ile etkileşim, bakır nefeslilerin katılımı ve
kapelyelerin kalabalıklaşması ile ortaya çıkar.
Amerika'ya gelmelerine rağmen eskiden yaşadıkları yerleri özlem duyarak anan müzisyenler
topluluklarına
1930'larda en parlak dönemini yaşayan Klezmer; ekonomik bunalım ve ardından gelen II.Dünya
Savaşı ile unutulmaya başlanır. Savaştan sonra ortaya çıkan hafif müzik furyası genç Yahudi
müzisyenlerini köklerinden uzaklaştırmış ve kültürel asimilasyona (yok olma) sebep olmuştur. Bu
sırada Klezmer, sadece New York civarındaki Yahudi tatil yerlerinde
zamanda gösteri sanatçısı olan müzisyenler tarafından yaşatılmıştır. 1980'lerde tamamen unutulan bu
müzik, 80 sonrası bir avuç Amerikalı Yahudi etnomüzikolog tarafından yeniden keşfedilmiştir. Bu
etnomüzikologlar sayesinde eski değerler tekrar su yüzüne çıkarılmıştır. Eski taş plaklardaki
müzisyenler bulunup, tekrar konserlere çıkarılmış (Dave Tarras gibi), birlikte çalınıp, parçalara yeni
yorumlar getirilmiştir.
Klezmer Conservatory Band
Ithzak Perlman
, Hasidik Müziği, Yidiş Tiyatrosu ve Yöresel Müzik değerleridir. Erken dönemde Klezmer(Antisemitizm) ve Amerika'nın çekiciliği a göç etmesine neden olmuştur. Klezmer, özellikleBenny Goodman gibi ünlü cazcıları bileRomanya Orkestrası, Kişenev'den Anılar gibi isimler vermişlerdir. 1920'lerde veMickey Katz gibi, aynıZev Feldman, Andy Statman, Henry Spoznik gibi yeni nesil müzisyenler , Klezmatics, Kapelye, Brave Old World gibi yeni gruplar kurmuşlardır. gibi ünlü Yahudi klasik müzik duayenleri de arşiv çalışmaları yapmıştır.
Klezmorim
Günümüzde Klezmer; Rock, Caz hattâ Techno gibi birçok müzikle
beraber gelişmektedir. Bu tarza örnek olarak; geçtiğimiz senelerde
Mickey Katz'ın repertuvarından derleme bir albüm çıkartmış olan ünlü
Caz klarinetçisi Don Byron'ı verebilir
Amerika ile İsrail'de birçok festival ve seminer düzenlenmektedir.
Aynı zamanda, Klezmer Müziği, etnomüzikoloji bölümlerinde birçok
araştırmaya konu olmuştur. Zaman içerisinde geçirdiği evrimlerle
Klezmer Müziği, tür olarak da etkilenmiş fakat ilk baştaki formundan
hiçbir zaman tamamen kopmamış;
Yöresel Müzik, Enstrumantal Müzik, Çigan Müziği
hiçbir şey kaybetmemiştir.
Türkiye'de ise; bu müziğe ilgili az insan olmasına rağmen, takip e
etnik müzik meraklıları bulunmaktadır. Pek bilinmeyen diğer bir nokta
ise; 1908'de, İstanbul'da bu müziğin ilk örneklerinden olan
Goldberg
İmparatorluğu Başkentinde Klezmer Müziği ]
Ülkemize iki kez gelen
Fiedman haricinde,
gelerek konser vermişlerdir. Klezmer Müziği, etkilendiği ve aynı zamanda kullandığı Türk
makamlarından dolayı, aslında Türk Müzik dinleyicisinin kulağına hiç de yabancı bir müzik değildir.
ERKEN DÖNEM KLEZMER MÜZİĞİ
iz. Gerek Avrupa'da, gerekse Dans Müziği, Düğün Müziği,özelliklerinden den Orchestra'in, bir kaydının yapılmış olmasıdır. [bkz:Osmanlı Giora Fiedman, Klezmer'in tanıtımında ve sevilmesinde çok etkili olmuştur. Bente Kahan ve geçen sene Kol Simcha gibi ünlü Klezmer toplulukları da"Erken Dönem Klezmer Müziği"
oluştuğu 1800
geniş bir repertuar oluşturan Klezmer, en yalın örneklerini bu tarihler arasında vermiştir. Erken
dönem müziğinin bu yalın hali, Yahudiler'in 1900 başlarında Amerika'ya göç etme
Klezmerin ilk dönemlerine ait kayıt ve nota, bugünelimizde olmadığı için bu müzik hakkındaki
birçok bilgiyi XIX. yüzyıl Yidiş Edebiyatı'ndan elde etmekteyiz.
Yidiş Edebiyatı'
Örneğin;
Druker
zamanların müziği hakkında fikir verilmektedir. (Gerçekte bu kitabın asıl konusu Druker'e aşık olan
bir genç kızın hikayesinden ibarettir) [Rogovoy,
Klezmer Müziği'nin Oluştuğu Bölge
olarak tanımladığımız dönem, Klezmer repertuarının tam olarak-1900 yılları arasıdır. 1820-1890 yılları arasında, geçmişten gelen müzik birikimiylesine kadar sürer. I. L Peretz ve Sholem Aleichem gibi nın ünlü yazarları, eserlerinde karakter olarak Klezmorimleri kullanmışlardır.Sholem Aleichem'in eseri Stempenyu'da ünlü Klezmer kemancısı ve bestecisi Yosele'in müziği ve hayatı hakkında bilgi bulabiliriz. Kitapta, Druker'in keman çalış stili ve oThe Essential Klezmer, 2000, s.17].IX. yüzyıldan itibaren Almanya'nın güneybatısında yaşayan Aşkenaz Yahudileri, Ortaçağ Almancası
ve İbranice karışımı
müziğiyle, beraberinde önemli bir kültür oluşturmuştur.
XVII. yüzyıl sonlarına doğru Avrupa'nın batısında yaşayan Yahudi toplumu, katı
Doğu Avrupa'daki "
verilen bu küçük kasabalar dışında Yahudiler; Vilna, M
şehirlere de yerleşmişlerdir. 1500'lü yıllardan itibaren İspanya, Polonya ve Orta Avrupa'dan kovulan
Yidiş dilini kullanmaya başlamışlardır. Yidiş dili gerek edebiyat, gerekse Getto[5] yaşamını,Shtetl" adı verilen, Yahudi kasabası yaşam tarzına tercih etmiştir. Shtetl adıinsk, Odessa, Kiev, Kishinev gibi büyükYahudiler; Polonya, Romanya, Ukrayna, Belarus ve Litvanya gibi ülkeleri kapsayan, Karadeniz'den
Baltık Denizi'ne dek uzanan bir bölgeye yerleşirler. Bu bölge Rusya'nın Avrupa kıtasında kalan
topraklarının yüzde yirmisini kapsamaktadır. XIX. yüzyıl başlarında, bölgede bir milyon olan
Yahudi nüfusu, XX. yüzyıl başlarında 5 milyona kadar ulaşmıştır. Yahudi tarihindeki en geniş
topraklara yayılmış, en fazla nüfus bu yerleşim bölgesinde yer almaktadır.
Doğu Avrupa'da yaşayan Yahudiler; 1791'den 1915 yılına kadar
başlayarak
alana kapatılmıştı. Pale; Ukrayna, Litvanya, Belarus, Kırım ve Polonya'nın (1772'de Rusya, Prusya
ve Avusturya arasında bölüştürülmüştü) bir kısmını da içeren 25 eyaletten oluşuyordu.
Büyük Katerina Dönemi ile Çarlık Rusyası tarafından Pale Yerleşimi (yani yerleşimin sınırları) olarak da bilinen birYahudiler özellikle; Moskova ve St. Petersburg'dan kovulmuş, Pale'de yaşamaya zorlanmıştı. Daha Pale içindeki kentsel alanlardan da kovulmuş ve yalnızca shtetl adı verilen kasabalarda r.
kaşer drahoma edilmiyordu, Yahudiler kendi aralarında bir refah düzeni sağlamışlardı. Yahudiler'in birbirlerine karşı duyarlı olmaları, Yahudi olmayanların gözünde Aşkenaz Yahudileri'nden Robert Schild'in Aşkenaz Kültürü ve oluştuğu bölge ile ilgili birebir aşağıdaki gibidir: "İşte, Nazi soykırımına kadar yüzyılların Doğu Avrupası'nda yer alan onlarca değil, yüzlerce küçük k köylerinde Yahudi toplumu bu biçimde, kendi aralarında yaşardı. Genel olarak (Almanca şehir" Yahudi'ydi. Rusya, Ukrayna, Romanya, Macaristan, Bohemya, Galiçya, Polonya, Litvanya gibi bölgelerde, yerine göre Rus Çarlığı veya Avusturya sürdürülen geleneklere sımsıkı bağlı, apayrı bir dünya! İşyerleri olan dükkân ve atölyeler, pazar yerleri, kır evleri, Şabat ve dua saatlerinde gidilen İbranice okunduğu, ancak tüm diğer iletişim ve etkileşimin Yidiş dilinde geçtiği günler ve yıllar. Arada bir, içkiy kışkırtılmış "Schtetl d görülmelidir. Bu ortamdan kimler yetişmemiş, ne tür evrensel yapıtlar oluşmamıştı ki! müzik, sahne ve görsel sanatlar ortamlara dayanır." "Öte yandan, daha Batı'ya gidip Avusturya, Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerde yaşayan Yahudilere baktığımızda, oldukça farklı bir yaşam tarzı görürüz. S yönetiminin özel ve yazılı izni olmadan bulundukları bölgeleri terk edemezken, batıdaki ülkelerin büyük kentlerinde oturan Yahudi halkı daha erkin ve olduğunca hür bir yaşam sürdürüyordu. Aydınlanma dönemi ile, Ortaçağ'dan kalma kentlerde Yahudiler gene de belirli bazı semtlerde kümelenmişlerdi; yaşam buralarda da genellikle aynı sokaklarda, belirli sinagog ve okulların etrafında sürüyordu. Ancak kentler arası seyahat olanakları ve arzuya göre gidilebilecek eğitim kurumlarının seçimi, yüzyıllar ilerledikçe belirli bir rahatlığa kavuşmuştu. Kentsoylu Yahudi halkının meslek tercihleri böylece gittikçe doktor, avukat, gazeteci, politikacı gibi daha entellektüe alanlara kaymaktaydı. Ve bu ortamdan, dünyayı yerinden oynatacak Klezmorim ve Kapelye Klezmorim Klezmorim Cemaatleri'nde, İbranice palyaço anlamına gelen " olan Klezmer, ilk defa XVII. yüzyılda profesyonel müzisyenleri tanımlamak için kullanılmaya başlandı Klezmorim müzikten sağlayan profesyonel müzisyenler haricinde, aynı zamanda terzilik, kunduracılık, berberlik gibi mesleklerde çalışan müzisyenler de vardı. verilir. Klezmer Müziği topluluk ile çalınan bir müzik olduğu için; bu bölümde Klezmorimler ile birlikte kapalyelerden de bahsedilecektir. Klezmorim Yaşadıkları bölge ve yaşam tarzı itibariyle, müziği bir hayat tarzı olarak seçmiş Bohem müzisyenlerdi. Çoğu Klezmorim Klezmorim verilmezdi. İzin her zaman çok kolay alınmazdı, hangi enstrumanları kullanacaklarını, bildirmek zorundaydılar. Bütün bu bilgileri hükü karşılarına çıkan birçok bürokratik engele rağmen hayatlarını müzikten kazanmaya devam ederlerdi. Örneğin; Alsas Şehri Metz'de üçten fazla müzisyen ancak bir düğünde çalabilirdi; Frankfurt'ta ise bir kuartet gece yarısına kadar müzik yapabilirdi. Bazı kasabalarda ise düğünlerinde bile çalmalarına izin verilmemekteydi. Prag yönetimi, 1641 senesinde Yahudi müzisyenlere Pazar ve bayram günlerinde çalmaları için izin verdiği halde, bu izin Yahudi olmayan müzisyenlerin yöneti vermeler sürmüştür. Almanya'da ise; 1700'lü yıllarda çıkmaları yasaktı. Bazı kasabalarda ise, sadece flüt, izin veriliyordu. Davul, kontrbas gibi enstrumanlar zaman zaman tamamen yasaklanmış olsa da keman hiçbir zaman bu yasaklar dahilinde olmamıştır. Keman ve Yahudi m arada anılmış ve yaşatılmıştır Rivayetlere göre ilk dönem yıllarda, Almanya'da yazılmış bir metnin içinde yapılan " çok yetenekliydi. Notalardan hiç anlamamasına rağmen, melodiye mükemmel bir armoniyle eşlik ediyordu" [ Bu arada; Klezmer Müziği'ni halk müziği olmaktan çıkarıp, sanat müziği haline getiren kişi ise; Micheal Joseph Gusikow çalıyordu. Daha sonra kendisi çe ve taşınabilir olması bu enstrumanı Klezmorimler arasında çok popüler yapmıştır. Gusikov bu enstrumanda virtüözlük derecesine ulaşmış, Yahudi yerleşimlerinin dışında da tanınmış ve Viyana, Leipzig gibi şehirlerde konserler vermiş, Felix Mendelssohn gibi ünlü bestecilerden övgüler almıştır [Rogoyov, XIX. yüzyılın sonlarına doğru ise; okuma yazma bilmeyen, eğitimsiz Klezmorimlerin yerine zamanla eğitimli müzisyenler yetişmeye başlamıştır. Örneğin; döneminin ünlü kemancısı Grup öğrenerek alması için desteklenmiştir. Erken dönemin sonlarına doğru doğmuş fakat taşıyıcısı çok önemli bir Klezmer müzisyeni ise; klarinet virtüözü Tarras'ın hayat öyküsünden dönemin müziği hakkında bilgilenmek mümkündür. Dava Tarras (1897 1989), Ukrayna' Leningrad Senfoni orkestrasında çalıştığı söylenmektedir. Büyükbabası ise Düğünler ve Badhkn] yapmıştır. Ailesinin aşağı yukarı bütün üyeleri klarinet veya keman sanatçısıdır. Tarras'ın tromboncu ve büyükbabası gibi öğretmeye başlamıştır. Küçük yaşlarda balalayka, flüt gibi aletler çalarak müziğe başlamış fakat on üç yaşında flüt bir enstruman olarak onu tatmin etmemiş ve klarinet çalmaya başlamıştır. Neredeyse yok denecek kadar az klarinet dersi almıştır. Zamanla babasıyla başlamış ve düğünlerde çalarken kendini geliştirmiştir [Spoznik, World to Our World, Polonyalı soylular her ne kadar da, çalışmaları için evlerinden alırlar, en iyi şartlarda seyahat etmelerini, yemek yemelerini, konaklamalarını sağlarlardı. Tarras ailesi, gezd katmış; kontların, baronların, toprak sahiplerinin balolarında valsler, mazurkular, üvertürler çalmışlardır. David Tarras'ın anlattığına göre, Klezmer müzisyenleri usta- Küçük yaş çalmaya başlayarak müziğe atılırlardı [Spoznik,1991, s.13]. diğer bir özelliği ise Tarras örneğinden farklı, nesiller boyu müzisyen olan bir aile yerine çoğu üyelerinden oluşur ve birarada çalarlardı. Klezmorimlerim yaşam tarzı için aile orkestraları çok önemliydi. örneklerin en önemlilerindendir. Klezmorim dönemlerdeki repertuarlarında Yahudi Müziği'nin yanı sıra, diğer toplumlar için de parçalara yer verirlerdi. çalınması ile müzikler ve kültürler arası bir etkileşim oluşmuş ve Klezmer repertuarı ilk dönemlerden itibaren genişlemiştir. Özellikle, Yahudiler ve Çingeneler arasındaki müzik alışverişi Klezmer Müziği' parçalardan, Klezmorim Çingene Müziği Rozsavölygi Mark Çingene olarak tanıtılan bütün müzisyenlerin aslında Yahudi olmasıyla açıklanabilir [Idelshon, s.459]. Klezmorimler ve Yahudi olmayan müzisyenler arasında sosyal ve dînî açıdan düşmanlık her zaman olsa da Doğu Avrupa'da, Ortaçağ'dan beri beraber müzik yaptıkları çeşitli kayıtlarda saptanmıştır. Özellikle her iki dinden keman sanatçıları bir arada çalar, birbirlerinin stillerini ve repertuarlarını örnek alırlardı. Klezmorim gerekse Yahudi olamayan düğünlerde neşe ve eğlence kaynağı olurlardı [bkz: Düğünler ve Badhkn Düğünler dışında Hasidik Cemaati, Klezmorimleri kiralar ve ibadetlerinde müzik icrâ etmeleri için onlardan faydalanırlardı. XV. yüzyılda Almanya'nın güneybatısındaki küçük köy ve kasabalarının kayıtlarında ve yazılmış hatıralarda, kadınların da görev aldığı Klezmer Kapelyeleri'nden bahsedilmektedir. Kadınların bir daha, bu kapelyelerde XX. yüzyıla kadar görev yapmadıkları da bilinmektedir [Idelshon, Music It's Historical Development, XIX. yüzyıl sonlarına doğru Rusya'da 2000, Ukrayna bilinmektedir.
sonra
yaşamaya mecbur edilmişlerdi. Bu bölgede, genel zulme karşı bir tepki olarak Yahudiler arasında
büyük bir dayanışma oluşturulmuştur. Yardıma ihtiyacı olan yoksul Yahudiler'e diğer Yahudiler
tarafından yardım edilmeye başlanarak destek sağlanmıştı
Yahudiler tarafından örgütlenen yardım kuruluşları arasında yoksul öğrencilere giyecek, askerlere